باب: من لبى
بالحج وسماه.
35-
Hac İçin Telbiye Getirip Hangi Haccı Yapacağını Belirlemek
حدثنا
مسدد: حدثنا
حماد بن زيد،
عن أيوب قال: سمعت
مجاهدا يقول:
حدثنا جابر بن
عبد الله رضي الله
عنهما:
قدمنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ونحن
نقول: لبيك
اللهم لبيك
بالحج،
فأمرنا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فجعلناها
عمرة.
[-1570-] Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle demiştir: "Biz, 'Lebbeyk Allahümme Lebbeyke bil hacci'
şeklinde telbiye getirerek Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte
(hac İçin) yola çıktık. Daha sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem emretti,
biz de haccımızı umreye çevirdik."
AÇIKLAMA: Bu hadis, haccın iptal edilerek umreye
çevrilebileceğini göstermektedir. Alimler çoğunluğu, bu uygulamanın mensuh
olduğu görüşündedir. İbn Abbas ise bunun geçerli bir uygulama olduğunu söyler.
İmam Ahmed İbn Hanbel ve az sayıda bir grup alim de bu görüşü benimsemiştir.
باب: التمتع.
36- Hz. Nebi Zamanında Temettu Haccı
حدثنا
موسى بن
إسماعيل:
حدثنا همام،
عن قتادة قال:
حدثني مطرف،
عن عمران رضي
الله عنه قال:
تمتعنا
على عهد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم،
فنزل القرآن،
قال رجل برأيه
ما شاء.
[-1571-] Katade şöyle demiştir: Mutarrifin naklettiğine göre İmran İbn
Husayn şöyle demiştir: "Biz, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında
iken temettu' haccı yaptık.
Daha sonra (bunun caizliği hakkında) ayet nazil oldu. Bazıları da
kendi görüşüne göre bir takım şeyler söylüyor!."
AÇIKLAMA: Buharı, "bazıları" ifadesi ile Hz.
Ömer'in kastedildiğini belirtmiştir. Kurtubî, Nevevî ve diğer bazı alimler de
bunu kesin olarak söylemiştir.
Bu hadis, bir ayetin diğerini neshetmesinin caiz olduğunu
göstermektedir ki zaten bu konuda hiçbir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Yine
sünnetle ayetin neshinin caiz olduğunu da göstermektedir. Bu konudaki görüş
ayrılıkları meşhurdur. Sahabiler arasında içtihat farklılıkları bulunmaktadır.
Bazı müctehitler, nas bulunduğu için diğerlerine karşı çıkmıştır.
باب: قول
الله تعالى:
{ذلك لمن لم
يكن أهله
حاضري المسجد
الحرام}.
37-
Allah-u Teala'nın Bu Söylenenler, Ailesi Mescidi Haram Civarında Oturmayanlar
İçindirn [Bakara, 196] ayeti Hakkında
وقال
أبو كامل فضيل
بن حسين
البصري: حدثنا
أبو معشر:
حدثنا عثمان
بن غياث، عن
عكرمة، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما:
أنه
سئل عن متعة
الحج؟ فقال:
أهل
المهاجرون والأنصار
وأزواج النبي
صلى الله عليه
وسلم في حجة
الوداع
وأهللنا،
فلما قدمنا
مكة، قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
(اجعلوا
إهلالكم بالحج
عمرة، إلا من
قلد الهدي).
طفنا بالبيت
وبالصفا
والمروة،
وأتينا النساء،
ولبسنا
الثياب، وقال:
(من قلد الهدي
فإنه لا يحل
له حتى يبلغ
الهدي محله).
ثم أمرنا عشية
التروية أن
نهل بالحج،
فإذا فرغنا من
المناسك،
جئنا فطفنا
بالبيت
وبالصفا
والمرة، فقد تم
حجنا وعلينا
الهدي، كما
قال الله
تعالى: {فما
استيسر من
الهدي فمن لم
يجد فصيام ثلاثة
أيام في الحج
وسبعة إذا
رجعتم}: إلى
أمصاركم،
الشاة تجزي،
فجمعوا نسكين
في عام، بين
الحج
والعمرة، فإن
الله تعالى
أنزله في
كتابه، وسنة
نبيه صلى الله
عليه وسلم،
وأباحه للناس
غير أهل مكة،
قال الله: {ذلك
لمن لم يكن
أهله حاضري
المسجد
الحرام}.
وأشهر
الحج التي ذكر
الله تعالى:
شوال وذو
القعدة وذو
الحجة، فمن
تمتع في هذه
الأشهر،
فعليه دم أو
صوم، والرفث
الجماع،
والفسوق
المعاصي،
والجدال
المراء.
[-1572-] İbn Abbas r.a.'den nakledildiğine göre kendisine temettu' haccı
hakkında soru sorulduğunda o şöyle cevap vermiştir: Veda haccında, muhacirler,
ensar ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımları ihrama girmişlerdi. Biz
de ihrama girmiştik. Mekke'ye ulaşınca Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Hedy kurbanı’nın gerdanlıklarını
geçirmiş olanlar (kurbanlarını gönderenler) hariç, hac için girdiğiniz ihramı,
umreye çeviriniz" buyurdu. Daha sonra Kabe'yi tavaf ettik. Safa ile Merve
arasında sa'yettik. (İhramdan çıktıktan sonra) Kadınlarımızla beraber olduk ve
dikişli elbiseler giydik.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Hedy kurbanının
gerdanlıklarını geçirmiş olanlar (kurbanlarını gönderenler) kurbanlar
kesilinceye kadar ihram'dan çıkmasın" buyurdu. Daha sonra terviye günü
(Zilhicce'nin 8. günü) öğleden sonra hac için ihram'a girmemizi emretti. Hac
ibadetlerini (menasiki) bitirdikten sonra Ka'be'yi tavaf ettik, Safa ile Merve
arasında say yaptık. Böylece haccımız tamamlanmış oldu. Şu ayette buyurulduğu
gibi hedy kurbanı kesmek üzerimize vacip oldu. "(Hac yolculuğu için) emin
olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse kolayına
gelen kurbanı kesmek gerekir. Kurban kesemeyen kimse hac günlerinde üç,
ülkesine döndüğü zaman yedi olmak üzere tam on gün oruç tutsun"[Bakara
196]
Çünkü bu kimse, aynı yıl içinde hem umre hem de hac yapmıştır.
Allah Teala bu hükmü Kur'an ile indirmiş, sünnet bunu ortaya koymuş ve bu
uygulamayı Mekke'li olmayanlar için mubah kılmıştır. Ayet şöyledir: "Bu
söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir."[Bakara
196]
Allah'ın buyurmuş olduğu hac ayları, Şevval, Zilkade ve
Zilhicce'dir. Bu aylarda temettu' yapan kimselerin ya bîr kurban kesmesi ya da
oruç tutması gerekir.
AÇIKLAMA: Selef alimleri, "mescid-i haram'da
oturmak" şeklinde tercüme ettiğimiz "hazıril mescid" ifadesi
hakkında farklı yorumlar yapmıştır. Nafi' ve el-A'rac'e göre, bunlar sadece
Mekke ahalisidir. Malik'in görüşü de böyledir. Tahavî de bu görüşü tercih
etmiştir.
Tavus ve bir grup alim ise "Bunlar, haremde bulunan
kimselerdir. Ki ifadeden ilk akla gelen anlam da böyledir" demişlerdir.
Mekhuİ'a göre, evi mîkat sınırları içinde kalan kimselerdir.
Şafiî'in eski görüşü bu yöndedir. Yeni görüşüne göre ise, Mekke'ye namazı
kısaltma (seferîlik) mesafesi kadar uzakta bulunan kimselerdir. Ahmed de bu
görüşe katılmıştır. Malik'e göre ise, Asfan, Mina ve Arafat'ta yaşayanlar hariç
olmak üzere Mekke ve çevresinde yaşayanlar kastedilmiştir.
"Hac için girdiğiniz ihramı, umreye çevirin" sözü,
ifrad hacci niyetiyle ihrama girenlere yönelik olarak söylenmiştir.
"Kadınlarımızla beraber olduk" sözü, söyleyen kimseyi
kapsamaz. Çünkü İbn Abbas o sırada bulûğa ermemiştir.